Bu Blogda Ara

17 Şubat 2018 Cumartesi

Her Yer suç Mahali



Tartışma konusu,tercih,fikir veya bir görüş değil,istismar alelen bir suç !.. Minik bir kalp daha durdu ya ,insanlık yas tutsa ne olur ? Şeytanlaşmış insanlar hâla hayatta.
    Ve biliyorum, klavye kahramanlığı da çözüm değil ancak insanlık ,islamı doğru şekilde kavrayamadıkça suçların azalması  yönündeki istenilen ağır cezalar bir işe yaramayacak.Yada çoğunuz bu kanının doğru olmadığını savunacaksınız .Kim bilir belki  idam cezası son derece radikal bir karar fakat ülkemiz çapında uygulanan hiç bir  kanun ne  suçluları, suçlarından vazgeçirdi ne de şuan bazı ülkelerde uygulanan  idam cezaları ile suçların önüne geçilebilindi.
Etrafınıza ,yaşadığınız dünyaya bir zahmet gözlerinizi açın ! En büyük düşmanımız, kalbimizin üzerinde oturmuş şeytani duygular.Bir kaç hafta önce Amerika'da bir anne, mahkemede oğlunun katilini sarılarak affettiğini söylemişti.
Ve eklemişti '' Senden nefret etmiyorum ,nefret edemem.Bizim yolumuz bu değil .Merhamet etmek,bizim yolumuz bu.Onlardan istediğimiz şey ,intikam değil.İntikam hiçbir şeyi çözemez.oğlumu geri getiremeyecek.''
Bu olayı örnek vermemdeki sebep yapılan suçları ,affedin yada meşrulaştırın diye değil.Amerika'da Müslümanlara karşı zaten ayrı bir bakış açısı var. Onlara göre bütün müslümanlar terörist. Bu Anne de onlara bunun tam tersini, bu tepkisi ile göstermiş! Peygamber sabrı ile çıkmış karşılarına ve oradaki herkese bir müslüman annenin ( inançlı bir kadının) nasıl olması gerektiğini göstermiş!
Ve şimdi biz ,içimiz kan ağlasa da islamın bizi doğruya yönlendirmeyeceğine inanıyoruz gerçi islamı bilmekle ,yaşamak arasındaki ince detayı vurguladığımı anlamışsınızdır.
Ve yine şimdi yaşadığımız ülkeye bir bakın !
Beyinlerimiz istila altında . Türk dizilerinde bir değişiklik var mı diye takip ettiğim televizyon akışının sonunda bende kalanlar; Kadına şiddet her dizide mevcut (algı operasyonuyla doğal mı acaba dedirtilmeye çabalanıyor? Sorusu), falçata, bıçak ve silahla yaralama en az iki  bölümden birinde olmak zorunda, çocuklar ağlıyor, şiddete maruz kalmasalar bile şahit oluyorlar, bir anda kocanın başka kadından çocuğu ortaya çıkarken, diğer çocuğun babası olmadığı öğrenildiğinde hiç bir tepki verilmiyor, şiddet, gasp v.b suçların yer aldığı dizilerde kolluk güçleri yer almıyor ve suçun cezası karakterler tarafından veriliyor, cinsel beraberliği metresiyle yaşayan adamın, bir nedenle karısının eve dönmesiyle üçü aynı evde yaşıyor...
Daha o kadar çok şey var ki... İnsanlarımız ne izlerse bilinçlerinde bu şekil alır. Peki kötü örnek sonucunda doğruyu keşfederek hayatına uygulayacak insan sayımız ne kadar? işte kilit nokta bu soru.Belki de asıl radikal karar bu yönde alınması gerek.
Düşünün !  Kadının kadına düşman karakterlerini izlemeye ne kadar ihtiyacımız var? Ya da sofrada huzur ile yemek paylaşımdan, ne zaman kavga etme içerikli yemek programlarına dahil olduk? Hoş görüye çok fazla ihtiyacı olan toplumumuzun kim kiminle hangi yemek programında kavga ettiği, kim daha ağır laf etti hesaplamasını istiyor muyuz? Hiç bir dizide aile düzeni sağlıklı olarak belirtilmiyor. Ya baba sapık, hapisten çıkmış karısına çocuklarına zulüm ediyor, ya da anneleri akıldan yoksun. Namus, para kazanma usulleri, adaleti arayış şekilleri ve ya şiddet...
İşte klavye kahramanlığın bir nebze çözümü ; Ben bu dizileri protesto ediyorum ve seyretmiyorum. Benim televizyonum o saatlerde ya bilgi verici programlara açık olacak ya da kapalı kalacak. Bu topluma yazık ediyorsunuz. Cinayetlerin, kadına, çocuklara ,bebeklere şiddete, sokakta insanlara zarar vermelerin çoğaldığı bu toplama bu diziler haram. Çok yazık ediyorsunuz. Bilinçli bir birey, ebevyn olmadan bu düzen değişmez ve bizler daha çok üçüncü sayfa haberlerine maruz kalırız.

Göknur ORAL 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder